Zahide İpek – Yaşıyor Meret – Ankara

Yaşıyor Meret

Radyo cızırtıyla son hava durumu bültenini verirken şehrin merkezinde bir evin kapısı yavaşça açıldı.  Havasızlık taştı dışarıya, beraberinde Yaşar’ı kustu ev.  Yaşar ağzında son sigarası ve çıplak ayaklarını zorla soktuğu küskün pabuçlarıyla koşturarak bakkala girdi.

Kurşunu bitmiş askerin yoksunluğuyla girdiği cephanelikten dik ve doygun çıktı, elinde bir karton sigara. Aceleyle açtı paketi yaktı bir dal, derin bir nefes çekti; rahatladı.

Ayağı takıldı, düşeyazdı.

Sigara tutunduğu yerden, dudakların arasından kopup düştü. Eğilecek vakti bile yoktu Yaşar’ın. Zorla girdi havasızlıkla dolu evine, kapandı kapı.

Asfalta düşen tek kurşun temiz havayı içine çekip tütüyorken, nefessiz yaşamına dönmüştü Yaşar. Fonda aynı cızırtı.

Gerekçe

Öykünün dili güçlü, karakteri ve atmosferi doğrudan okurun içine çeken bir etkisi var. Sigara metaforu üzerinden hayatın döngüsünü ve sıkışmışlığını anlatırken, kapalı mekân hissini okura başarıyla geçiriyor. Öykünün ritmi yüksek ve finali oldukça etkileyici.