İzel Graca – Lilium Bosniacum – İzmir

Lilium Bosniacum

Radyo cızırtıyla son hava durumu bültenini verirken şehrin merkezinde bir evin kapısı açıldı. Aleksandr kiliseden döndüğünde Lejla memelerini taze nergislerle ovuyordu. Lejla Aleksandr’ın sıcak kucağına otururken Aleksandr yolda yağan kurşundan bahsetmedi. Aleksandr Lejla’nın içine kendini iterken Lejla annesinin silah getirdiğini söylemedi. Aleksandr ekmeği süte batırıp Lejla’yı yedirirken gözyaşları boynuna akıyordu. Çürümüş et kokusu içlerine dolarken daha fazla çiçeğe ihtiyaçları olduğunu düşündüler. Aleksandr evdeki çiçekleri çoğaltırken Lejla radyonun sesini açtı. Ölenlerin adlarını dinlerken bahar geldi. Lejla savaşa katıldığında Aleksandr kiliseye gidip geliyordu. Lejla öldüğünde Aleksandr altın zambakları büyütüyordu. Aleksandr öldüğünde sıcak bir ağustos günüydü, cesetler kokuyordu ve Sarajevo’da mayınlar hâlâ temizlenmemişti.

Gerekçe

Savaşın bireysel ve toplumsal yıkımını son derece şiirsel ve sert bir dille anlatan bu öykü, lirik bir yapıya sahip. Kurşunlar, çiçekler, açlık ve ölüm iç içe geçerken, anlatı zaman kavramını kırarak ilerliyor. Tek bir öykü içinde bir halkın acısını ve tarihini yansıtabilmesiyle öne çıkan bir metin.