Bir Deri Bir Kemik
Radyo cızırtıyla son hava durumu bültenini verirken şehrin merkezinde bir evin kapısı yavaşça açıldı. Zaman az. Altı kişiler. Bir deri bir kemik vücutlarını gizlemek için pelerin giyiyorlar. Yaşlı, yorgun fakat onlar kadar zayıf olmayan adamı takip ediyorlar. Adama güveniyorlar ama adam onlara güvenmemeli. Bir deri bir kemik altı genç oğlana güvenilmez.
Bıyıklı olduklarında hoşuma gitmiyor, diye fısıldadı biri. Kıllar dişlerime takılıyor.
Çok açım, dedi öteki, kıllar umurumda değil.
Keşke annemiz burada olsaydı, dedi en küçükleri.
Annelerini düşündüler. Bildikleri her şeyden daha güzel bir tadı vardı. Büyümek yüzünden yediler onu. Anneleri hiç kızmadı.
Şimdi evde karınlarını ovuşturuyorlar. Doymamışlar. Göz göze gelmemeye çalışarak birbirlerinin yumuşak tenini, etini inceliyorlar. Bir sonraki hava durumu bültenine kadar dayanmak zorundalar.