Bora Aras – İnan Sanço – İstanbul

İnan Sanço

Radyo cızırtıyla son hava durumu bültenini verirken şehrin merkezinde bir evin kapısı yavaşça açıldı. Sanço üzgün ama telaşsız, yayın için kullandıkları odaya yöneldi. Don Kişot konuşmasını hazırlamıştı. Yıllardır demokrasi ve adalet savaşı verdikleri radyo bugün susturuluyordu. Sanço’nun yüzündeki kederi görünce, “Aldırma Sanço, biz değirmenlerle çarpışa çarpışa büyüdük,” dedi. Radyonun merkez binasından yayınlanan bülten sona erdi. Artık veda konuşması başlayabilirdi.

“Sevgili Dinleyenlerimiz,
Haksız bir takım suçlamalarla, 29 yıldır sürdürdüğümüz yayınlarımıza son veriliyor. Düşüncelerimizle, kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık olmaya devam edeceğiz. Bize destek olan herkese teşekkür ederiz.”
Sanço sordu: “Efendim, peki şimdi ne yapacağız?”
Don Kişot gülümsedi.
“İnan Sanço, şu yaşadığımız dünya,
Yenileceğini bilsen de,
Sür atını rüzgârlara…
Çıldırasıya güzeldir.”

Gerekçe

Don Kişot mitosunu günümüzün politik ve medya atmosferine taşıyan bu öykü, cesur bir anlatım ve güçlü bir mesaj içeriyor ancak öykü mesaj kaygısı gütmeden -ki bu çok önemli- okura bunu hissettiriyor. Eylemle veriyor. Hikâyenin dili sade ve etkileyici. Diyaloglar karakterleri derinleştirirken, kapanıştaki şiirsel dokunuş riskli bir seçim olsa da öykünün vuruculuğunu artırıyor. Radyo, adalet mücadelesinin bir simgesi olarak kullanılırken, Sanço ve Don Kişot arasındaki ilişki modern dünyada da devam eden bir direnişin sesi oluyor.