AÇIK MEKTUP!

Sevgili René Yazı Evi Takipçileri,

Aşağıda bir öyküye giriş cümlesi yer alıyor.

“Radyo cızırtıyla son hava durumu bültenini verirken şehrin merkezinde bir evin kapısı yavaşça açıldı.”

Bu cümle ile başlattığımız yarışmamız 20.02.2025 tarihinde sonuçlandı. Açıklamamız için lütfen sayfayı kaydırın.

Ödüle layık görülen öyküleri incelemek için tıklayınız.

#renedesanatvar

AÇIK MEKTUP
Küçürek Öykü Yarışması
Öykü Değerlendirme Kriterlerimiz Hakkında Açıklama 

Öncelikle yarışmamıza eserlerini gönderen tüm katılımcılarımıza içten teşekkürlerimizi sunarak söze başlamak isteriz. Açıkçası bu yarışmayı başlatırken bu kadar çok başvuru alacağımızı biz de tahmin etmemiştik. Küçürek öykü yazılması, incelenmesi ve anlaşılması en zor bir alt tür aslında. Dolayısıyla özgünlükten dil kullanımına, kurgu bütünlüğünden anlatım gücüne kadar pek çok farklı kriter doğrultusunda daha geniş çaplı bir titizlik istiyor. Biz de, her metni hem teknik hem de sanatsal açıdan incelerken, öykünün taşıdığı edebi değeri ve yarattığı etkiyi göz önünde bulundurmak için çabaladık. Duygusal etkiyi klişeden uzak bir dil ve anlatımla veren öyküler görmeyi umduk. Yine, sıradan bir kurmaca fikrinin biricik bir üslupla yazılmasını bekledik veya sıradışı, yaratıcı bir kurmacaya evrilmesini istedik. Nitekim beklentilerimiz karşılıksız kalmadı.

Umberto Eco, Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti kitabında şöyle söyler: “…bir anlatı metnini katetmenin iki yolu vardır. Metin, her şeyden önce, haklı olarak öykünün nasıl sona ereceğini bilmek isteyen birinci düzey bir örnek okura yöneliktir. Ancak metin, okuduğu metnin kendisinden nasıl bir okur olmasını istediğini kendine soran ve kendisine adım adım gideceği yolu gösteren örnek yazarın nasıl ilerlediğini keşfetmek isteyen ikinci düzey bir örnek okura da yöneliktir. Öykünün nasıl sona erdiğini bilmek için, genellikle bir kez okumak yeterlidir. Örnek yazarı tanımak için birçok kez okumak gerekir, belli öyküleri ise sonsuza dek okumak. Örnek okur ancak örnek yazarı keşfettiğinde ve onun kendisinden istediklerini anladığında (ya da yalnızca anlamaya başladığında), tam anlamıyla örnek okur hâline gelecektir.”

Önceliğimizin her zaman örnek bir okur olmak yolunda olmasını dileyerek, değerlendirme sürecinde dikkate aldığımız temel unsurları ve seçtiğimiz öykülerin gerekçeli kararlarını açıklamak isteriz:

1 – Kurgu Bütünlüğü ve Yapı

Bir öykünün nitelikli bir yapıya bürünmesi için giriş cümlesinin ve devamındaki akışın tutarlı olması gerekir. Olay örgüsünün kendi içinde bir mantık diyalektiğine sahip olması, olayların ve karakterlerin doğal bir şekilde ilerlemesi önemlidir. Ayrıca, olay örgüsünün okuyucuda bir etki bırakması ve merak uyandırması beklenir. Bu çerçevede, verdiğimiz ilk cümlenin devamını getirmeden başlayan, ilk cümleyle bir bağlam kurmadan devam eden ve kendi içinde bir bağlam yakalayamamış ve o akışı sağlayamayan öykülerimizi elemek durumundaydık.

2- Yaşayan Karakter Yaratmak

Edebi bir metnin kalbidir aslında karakter yaratmak. Fakat daha önemlisi yaratılan karakterin yaşaması ve sonra yazar tarafından özgür bırakılabilmesidir. Yaşayan bir karakter eylem hâlindedir, bu eylemlerin gösterilmesi gerekir. Karakterin bir ruhu olmalıdır, dünyayla etkileşim içinde olan, bizim gibi yaşayan, bize benzemese de yapısında bir devinim, bir hareket yer almalıdır. İşte o zaman karakter özgürleşir. Okuduğumuz öykülerde karakterin hiç doğmadığını fark ettiğimizde ya da yazarın sürekli olarak karakteri arkadan destekleme ihtiyacı duyduğunu gördüğümüzde yine elemek durumundaydık.

3- Göstermek ve Anlatmak

Bir yazarın en çok dikkat etmesi gereken, bir öyküyü ya da romanı edebi eser hâline büründüren bir husustur “göstermek” ve “anlatmamak”. Bu hususu kısaca Walter Mosley’in örneklerinden açıklamak isteriz:

Bir paragraf:

“Lance Piggott iri ve sert bir adamdı. Sekreteri Verna-Mae Warren ondan olabildiğince uzak durmaya çalışırdı.”

Bunu okudunuz, şimdi bir de şöyle bakalım:

“Lance Piggott’ın kocaman ve yusyuvarlak bir yüzü, kara gözleri, kanı çekilmiş gibi solgun bir teni vardı. Yarı otomatik bir silah gibi kısa kısa konuşuyordu. Ayakkabılarının kabarmış derisi şişkin ayaklarının baskısından patlamak üzereydi sanki. Bay Piggott sahiden de her an infilak edecek gibiydi. Sekreteri VernaMae Warren yeşil metal dolaptan dosyalar çıkarırken, Piggott ne zaman sert adımlarla onun masasına yanaşsa adamla arasında mesafe bırakmaya çalışırdı. Ürkek sekreter zebella patronun azıcık yaklaşmasıyla imha olmaktan korkuyordu.” 

Görebileceğiniz üzere, ikinci anlatımda eylem var, hareket var, karakterler bir davranış sergiliyorlar. Dolayısıyla W. Mosley’in de dediği gibi, “Lance Piggott’ın sert bir adam olduğunu söylemek onu patlamaya hazır bir saatli bomba gibi resmetmekten daha az ikna edicidir.”

Bu çerçevede okuduğumuz çoğu öyküde ve hatta kazanan bazı öykülerimizde de elbette bu anlatmaya çalıştığımız, kaçınılması gereken ilk paragraf biçimindeki anlatımlar ne yazık ki mevcut. Ancak bunun oturması iyi kitaplar okumakla ve iyi bir eğitimle, zaman alacağı için biraz daha tolere edilebilir yaklaştık.

4- Duyular ve Duygular

Beş duyu organımız olmasa da bir edebi metinde duyularımıza hitap eden bir atmosfer yaratımı olmasını bekleriz. Beklememiz gerekir. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi duyularımıza hitap eden duygularımıza da hitap eder ve bu kurmacayı da geliştirir. Dolayısıyla bu unsur da değerlendirme kriterlerimizden biriydi. Herhangi bir duyuya hitap ediyor mu? Bu soruyu da sorduk ve ona göre puanlama yaptık.

5- Atmosfer ve İnandırıcılık

Yazdıklarınızın canlanması, okurun zihninde akmaya başlaması, karakterlerin okurun hayatına karışması, gözünü kapatmadan bile yanıbaşında her şeyin yaşandığını hissetmesi, ütopik ya da sıradışı varlıklar yazıldıysa bile yazılan “şeyin” (bir zombi, uzaylı, yaratık, bir uzuv) okurda eylemleriyle var olması öykünün olmazsa olmazlarındandır.

6- Özgünlük ve Yaratıcılık

Klişe bir konuyu özgün bir üslup ile var etmek, dili kusursuz kullanmak kabul edilir, neden edilmesin? Yazılmayan ne kaldı koca dünyada? Hatta “çok yaratıcı olsun” diye inandırıcı olmayan veya atmosferin oluşturulamadığı bir kurgudansa klişenin nitelikli yazılması yeğdir. Yazarın kendine ait bir dil ve kurmaca dünyası oluşturabilmesi için ciddi anlamda, nitelikli edebiyat eserlerini belki defalarca okuması, iyi filmleri izlerken “okuması” gerekir. Nitelikli edebiyat eserlerinin ne olduğuna bundan önce kafa yorması günümüzde maalesef daha önemli bir hâle geldi. Bunca kitabın arasında hangisi sizce gerçekten bir edebi eser? Bunu bulup, okuyup, özümseyip kendi hayal dünyanızı geliştirmek ve üslubunuzu oluşturmak ciddi bir eğitim ve zaman gerektiriyor elbette. Bu kapsamda da öyküleri değerlendirirken klasik bulduğumuz bir konuysa ama dili sade ve iyi kullandıysa kabul ettik.

7- Dil Kullanımı ve Üslup

Edebiyatımızın en güçlü unsurlarından biri olan dilin etkili kullanımı, öykülerin başarısında belirleyici oldu. Kelime seçimlerinin öykünün atmosferine uygun olması, gereksiz sözcüklerden kaçınılması, anlatımın doğal ve akıcı olması değerlendirmenin temel unsurlarından biriydi. Aynı zamanda üslup, yazarın özgün sesi ve anlatım tarzı açısından önem taşıdı, diyebiliriz.

8- Diyalog Kullanımı

Etkili diyaloglar, karakterlerin gerçekçiliğini artırırken, olay örgüsünü ilerletebilir ve okuyucuya güçlü bir atmosfer sunabilir. Diyalogların doğal, akıcı ve karakterlere uygun olması, öyküye katkı sağlaması gerektiğinin oldukça göz önünde bulundurulduğunu söyleyebiliriz.

9- Başlık Kullanımı ve Etkisi

Bir öykünün başlığı, metnin ruhunu yansıtan ve okuru içine çeken ilk unsurlardan biridir. Özgün ve anlam yüklü başlıklar, öykünün genel atmosferine katkı sağlarken, gereksiz ya da ilgisiz başlıklar metnin etkisini zayıflatabilir. Sosyal medyada bir örnek olarak verdiğimiz bu hususun sıralamada sonlarda yer aldığı burada görülebilecektir. 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmede başlık da 10 puana sahipti.

10- Finalin Etkisi

Öykülerin finali, okurun zihninde uzun süre kalacak kadar güçlü ve etkileyici olmalıdır. Beklenmedik ama mantıklı sonlar, vurucu cümlelerle biten anlatımlar veya açık uçlu, düşündüren kapanışlar öykülerin değerini artırdı.

Bu unsurlar çerçevesinde yapılan titiz değerlendirmeler sonucunda, en başarılı öyküler oldukça zorlanarak belirledik. Kazanan öyküler, edebi nitelikleri, yarattıkları atmosfer ve özgün anlatımları ile öne çıkarken, yarışmanın genel düzeyi bize de yeni bir deneyim kazandırdı, yaratıcı ve ilham verici bir edebiyat ortamı sundu.

Kazanan eser sahiplerini içten tebrik ediyor, katılan tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz.

 

René Yazı Evi
adına
Gamze Efe